burkulmuş

listen to the pronunciation of burkulmuş
Türkisch - Englisch
twisted

His face was twisted with pain. - Onun yüzü acıdan burkulmuştu.

sprained
wrenching
burk
{f} wrench
burk
{f} wrenching
burk
{f} sprain

He sprained his ankle trying to jump off this wall. What a fool he is! - Bu duvarın üstünden geçmeye çalışırken bileğini burktu. O ne kadar aptal!

A sprained ankle disabled him from walking for a month. - Burkulmuş bir ayak bileği onu bir ay yürümekten alıkoydu.

Englisch - Englisch

Definition von burkulmuş im Englisch Englisch wörterbuch

burk
United States frontierswoman and legendary figure of the Wild West noted for her marksmanship (1852-1903)
Schwedisch - Türkisch

Definition von burkulmuş im Schwedisch Türkisch wörterbuch

burk
kavanoz
burk
küpü
burk
didişmek
burk
küpün
burk
çatlak ses
burk
karşıt olmak
burkulmuş
Favoriten