There used to be a hut about here.
- Buralarda bir kulübe vardı.
The scenery about here is very beautiful.
- Buralarda manzara çok güzeldir.
He lives somewhere around here.
- O buralarda bir yerde yaşıyor.
Tom grew up around here.
- Tom buralarda büyüdü.
Toss your gun over here.
- Silahını buraya fırlat.
Hey, could you give me a hand over here, please?
- Hey, lütfen bana burada yardım eder misin?