A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
- Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
We should make something like that.
- Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
I've never seen anything quite like this.
- Bütünüyle bunun gibi bir şey hiç görmedim.
I've always known something like this might happen.
- Bunun gibi bir şeyin olabileceğini her zaman biliyordum.
I do not know what to do in such cases.
- Bu gibi durumlarda ne yapacağımı bilmiyorum.
I'm a high school graduate so I am that much able to answer high school problems and such.
- Ben lise mezunuyum yani ben lise problemlerini ve bu gibi şeyleri cevaplayabilirim.