Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.
- After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.
köprü inşaatı için fiyat verilmişti.
- Bids were invited for building the bridge.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
- The fire had spread to the next building before the firemen came.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Bu bina taştan yapılmıştır.
- This building is made of stone.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
- These tools are used for building a house.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Bizim apartmanın bodrum katında bir çamaşırhane var.
- There's a laundromat in the basement of our apartment building.
Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
- Tom lives on the third floor of this apartment building.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Sanırım evimizi yapmayı bitirmek bir yıldan daha fazla alacaktır.
- I think it'll take more than a year to finish building our house.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Ben bir şantiyede çalışıyorum.
- I work on a building site.
Şantiyelerde, baretler her zaman takılmalıdır.
- On building sites, hard hats must be worn at all times.
Almanya'da bir inşaat alanında II. Dünya savaşı zamanından bir bomba patladı, en azından bir kişi öldü.
- A bomb from the time of World War II has exploded at a building site in Germany, killing at least one person.
Ben bir inşaat alanında çalışıyorum.
- I work on a building site.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz.
- So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.
Onu yapmak yıllarımı aldı.
- It took many years to build it.
Yeni başkan ordu kurmak istiyor.
- The new president wants to build up the army.
Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.
- It took a long time and a lot of money to build this factory.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Bina zaten yapım aşamasında.
- The building is already under construction.
Bina yapım aşamasındadır.
- The building is under construction.
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
İnsan zihnini ve insan davranışlarını inceleyen psikoloji gözlem ve deneylerle bilgi oluşturur.
- Psychology, which studies the human mind and human behavior, builds knowledge by observation and experiments.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
Almanya'da bir inşaat alanında II. Dünya savaşı zamanından bir bomba patladı, en azından bir kişi öldü.
- A bomb from the time of World War II has exploded at a building site in Germany, killing at least one person.
Ben bir inşaat alanında çalışıyorum.
- I work on a building site.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
- Wooden buildings catch fire easily.
Tom mümkün olduğu kadar Mary'nin apartmanına yakın parketti.
- Tom parked as close to Mary's apartment building as he could.
Tom bu apartmanın üçüncü katında yaşar.
- Tom lives on the third floor of this apartment building.
Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.
- This building is a capsule hotel lodging men and women.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building a house on it.
Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- His plan is to build a bridge over that river.
My sister lives in that apartment building.
The building of the bridge will be completed in a couple of weeks.
Cells are the building blocks of life.
Rugby players are of sturdy build.
... on every single brick of the empire state building. Every screw, every bolt, you can ...
... But building a good search engine and a reasonably ...