buddy.

listen to the pronunciation of buddy.
Englisch - Türkisch
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

arkadaş

Acını hissediyorum, arkadaş. - I feel your pain, buddy.

O benim eski içki arkadaşım. - He's my old drinking buddy.

lan/arkadaş
kanka

Neden kankam bir geri zekalı? - Why is my buddy an idiot?

kafadar
dili arkadaş
kardeş

Büyük bir hata yaptın, kardeş. - You made a big mistake, buddy.

birader
bud
tomurcuk

Ağaçlar bu yılın başlarında tomurcuklanıyor. - The trees are budding early this year.

Tomurcuklar açmaya başladı. - The buds began to open.

bud
gonca vermek
bud
tomurcuklanmak
buddy
ulan
buddy
lan
buddy
Dostluk kurmak, arkadaş olmak
bud
gelişmesin
bud
{i} gonca
bud
{f} aşılamak
bud
{i} kafadar
bud
{i} arkadaş

Her hafta sonu Tom arkadaşlarıyla bir yerel barda bira içer. - Tom drinks beer with his buddies at the local bar every weekend.

Tom ve ben içki arkadaşlarıyız. - Tom and I are drinking buddies.

bud
(Tıp) Tomurcuk, tomruk, konca, bitki tomurcuğuna benzeyen herhangi bir oluşum (yeni gelişen embriyo gibi)
bud
nip in the bud bir şeyin daha başlamadan önünü kesmek
bud
{f} filizlenmek
bud
bahç

Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı. - The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.

bud
(fiil) tomurcuklanmak, filizlenmek, gelişmeye başlamak, aşılamak
bud
tomurcukla

Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor. - The trees are beginning to bud.

Tomurcuklar açmaya başladı. - The buds began to open.

bud
tomurcuklandırmak
bud
olgunlaşmamış sey veya kimse
bud
{i} ahbap

Onu izlesen iyi olur, ahbap. - You'd better watch it, buddy.

Englisch - Englisch

Definition von buddy. im Englisch Englisch wörterbuch

Associate.
Assoc
Friend.
mucker

Fancy a pint, me old mucker?.

Friend.
bitch

How my bitches been doin'?.

Man.
Anthropos
boy.
bor
buddy
An informal and friendly address to a stranger; a friendly placeholder name for a person one does not know

Hey, buddy, I think you dropped this.

buddy
A friend or casual acquaintance

They have been buddies since they were in school.

buddy
A partner for a particular activity

drinking buddies.

buddy
To assign a buddy, or partner
friend.
bra

Ob-la-di, ob-la-da, life goes on, bra, la-la how the life goes on ~ Lennon/McCartney, Ob-La-Di, Ob-La-Da, 1968.

friend.
amigo
friend.
eme
gentleman.
shentleman
gentleman.
gennelman
man.
manager; management
person.
peep
buddy
a close friend who accompanies his buddies in their activities
buddy
{i} friend, pal; guy, fellow (Slang)
buddy
A buddy is a close friend, usually a male friend of a man. We became great buddies. = pal
Buddy
bud
bro.
{i} male sibling
buddy
An informal address to a stranger; a placeholder name for a person one does not know
buddy
puchito
Türkisch - Englisch

Definition von buddy. im Türkisch Englisch wörterbuch

Son.
münteha
buddy.

    Silbentrennung

    Bud·dy

    Videos

    ... buddy Advay +1'd it and some music and apps ...
    ... AH, THERE'S MY MAN. YAMAZAKI, MY BEACH BUDDY. ...
Favoriten