Tom'un şen şakrak bir kişiliği var.
- Tom has a bubbly personality.
O yirmi yaşında şen şakrak bir esmerdi.
- She was a bubbly twenty-year-old brunette.
Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.
- But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out.
Whip the egg white into a bubbly froth.
She has a bubbly personality.
We're getting married - this calls for a bottle of bubbly!.