Kimin fırçaları bunlar? Onlar Picasso'nun.
- Whose brushes are these? They are Picasso's.
Tom her zaman yemeklerden sonra dişlerini fırçalar.
- Tom always brushes his teeth after meals.
Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.
- I have to wash my hands and brush my teeth.
Uyumadan önce dişlerini fırçalamak zorundasın!
- You have to brush your teeth before going to sleep!
Her yemekten sonra dişlerini fırçala.
- Brush your teeth after each meal.
Dişlerini günde en az iki kez fırçala.
- Brush your teeth twice a day at least.
Bu diş macunuyla dişimi fırçalamayı severim.
- I like to brush my teeth with this toothpaste.
Yemek yedikten sonra her zaman dişlerimi fırçalamam.
- I don't always brush my teeth after I eat.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
- Before going to work in Paris I need to brush up my French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
Brush your hair.
Brush the paint onto the walls.
Maybe you will find a love that you discover accidentally, who falls against you gently as a pickpocket brushes your thigh.
She gave her hair a quick brush.
Brush your teeth.
Brush the flour off your clothes.