bruder

listen to the pronunciation of bruder
Deutsch - Türkisch
{'bru: dır} r erkek kardeş
r. 'bru: dır erkek kardeş
[der] erkek kardeş
erkek kardeş

İki erkek kardeşim ve üç kız kardeşim var. - Ich habe zwei Brüder und drei Schwestern.

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor. - Mein Bruder lebt in Tokyo.

birader
tarikat üyesi
der Bruder
erkek kardeş
Englisch - Türkisch

Definition von bruder im Englisch Türkisch wörterbuch

brother
{i} kardeş

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor. - My little brother is watching television.

O Taro'nun erkek kardeşi. - He is Taro's brother.

brother
erkek kardeş

O Taro'nun erkek kardeşi. - He is Taro's brother.

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor. - My little brother is watching television.

brother
brotherlyerkek kardeşe özgü
brother
vay canına!
brother
brotherhoodkardeşlik
brethren
din kardeşleri
brother
kayınbirader

Matt Rita'nın kayınbiraderi. - Matt is Rita's brother-in-law.

Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti. - My brother-in-law passed away last Wednesday.

brother
brotherin i enişte
bro
(Brother) Bir hitap kelimesi olarak, "kardeş", "dostum", "arkadaşım", "kanka"
brother
(fiil)y be, vay canına
brethren
(isim) tarikat üyeleri
brethren
kardeşler
brethren
i., çoğ. kardeşler
brethren
ihvan
brethren
{i} tarikat üyeleri
brethren
kardeş
brother
{i} dost
brother
birlik

Erkek kardeşler gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, ya da aptallar gibi birlikte öleceğiz. - We must learn to live together as brothers, or we will perish together as fools.

Erkek kardeşinle birlikte okula gittim. - I went to school with your brother.