Konuşma özgürlüğü özellikle yayımcılar için önemlidir.
- Freedom of speech is especially important to broadcasters.
Onu Japonya'nın kamu yayıncısı NHK tarafından üretilen bir belgeselde gördüm.
- I saw it in a documentary produced by NHK, Japan' s public broadcaster.
O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
- That TV station broadcasts only movies.
O program şu anda yayınlanıyor.
- That program is now being broadcast.
Konuşma özgürlüğü özellikle yayımcılar için önemlidir.
- Freedom of speech is especially important to broadcasters.
Amerikanın sesi Washington'dan yayın yapar.
- Voice of America broadcasts from Washington.
Televizyon istasyonları günde yirmi dört saat yayın yapar.
- Television stations broadcast 24 hours a day.
O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
- That TV station broadcasts only movies.
Bu program iki haftada bir yayınlanır.
- This program is broadcast every other week.
O program iki haftada bir yayınlanır.
- That program is broadcast every other week.
O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
- That TV station broadcasts only movies.
O program iki haftada bir yayınlanır.
- That program is broadcast every other week.
Konser canlı olarak yayınlandı.
- The concert was broadcast live.
O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
- That TV station broadcasts only movies.