brisant

listen to the pronunciation of brisant
Deutsch - Türkisch
l. parcalayici; büyük tahrip tesiri olan 2.ßg. cok aktüel
Englisch - Türkisch

Definition von brisant im Englisch Türkisch wörterbuch

explosive
patlayıcı

Onların patlayıcıları var. - They have explosives.

Tom köprünün ortasına yakın üç patlayıcı bıraktı. - Tom planted some explosives near the middle of the bridge.

controversial
tartışmaya yol açan
controversial
{s} tartışmalı

Bu düşünce tartışmalıdır. - This idea is controversial.

Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu. - The councilor tabled a number of controversial motions.

controversial
çekişmeli
controversial
{s} anlaşmazlığa neden olan
controversial
münakaşa edilebilir
controversial
{s} ihtilaflı

Bu görüş ihtilaflıdır. - This idea is controversial.

controversial
{s} münakaşacı
explosive
patlayarak
controversial
su götürür
explosive
(Askeri) İNFİLAK MADDESİ, PATLAYICI MADDE, TAHRİP MADDESİ, TAHRİP CEPHANESİ: Hararet, sadme, sürtünme veya diğer bir tesire maruz kaldığı zaman, süratle kimyasal bir değişmeye tabi olarak, tamamen veya kısmen, eski durumdan çok daha hacimli ve müstekar gazlar meydana getiren madde. İnfilak maddeleri, kimyasal değişme hızına göre, (high explosive) ve (heavy explosive) olmak üzere ikiye ayrılır
explosive
infilak maddesi
explosive
high explosive yüksek patlamalı madde
explosive
(sıfat) patlayıcı, patlamaya ait, patlamaya hazır, çileden çıkaran, tartışmalı
explosive
{i} patlayıcı madde

Patlayıcı madde imha ünitesi patlamamış bombayı güvenli bir şekilde imha etti. - The explosive ordnance disposal unit safely disposed of the unexploded bomb.

Deutsch - Englisch
volatile
explosive
highly charged
controversial
highly explosive
explosive issue
politisch brisant
politically charged