bringing about, making happen

listen to the pronunciation of bringing about, making happen
Englisch - Türkisch

Definition von bringing about, making happen im Englisch Türkisch wörterbuch

causing
(Dilbilim) ettirme
causing
{f} neden ol

Çalışman müşterilerin birçok şikayetine neden oluyordu.; Buradan hemen ayrılmanı emrediyorum. Defol git ha! Ben zaten burada çalışmak istemedim - Your work has been causing a lot of complaints from customers; I'm ordering you to leave immediately. Oh, up yours! I didn't want to work here in the first place.

O sese ne neden oluyor? - What's causing that sound?

causing
sebep olan

Tüm soruna sebep olan sensin. - You're the one causing all the trouble.

Kovanlarına sebep olan şey bu olabilir. - That may be what's causing your hives.

Englisch - Englisch
{i} causing
bringing about, making happen
Favoriten