Uluslararası satışlarımız büyümeye, Toyo Computer adını dünya çapında iş dünyasına getirmeye devam ediyor.
- Our international sales continue to grow, bringing the name of Toyo Computer into businesses world-wide.
Kameranı getiriyor musun?
- Are you bringing your camera?
Birisini mi getiriyorsun?
- Are you bringing anyone?
Kameranı getiriyor musun?
- Are you bringing your camera?
Bu, denize su getirmek gibidir.
- This is like bringing water to the sea.
Öğle yemeğini getirmek zorunda değilsin.
- You do not have to bring your lunch.
Oğlumu ofisinize getirmek zorunda mıyım?
- Do I have to bring my son to your office?
Tayland'da, çocuk yetiştirme babanın sorumluluğu değildir; tamamen anneye aittir.
- In Thailand, bringing up the children isn't the father's responsibility; it's entirely up to the mother.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
- Bring me today's paper, please.
Bana dergileri getir.
- Bring me the magazines.
The new company director brought a fresh perspective on sales and marketing.
The closer Jones can really bring it.
... Chrome to search, we will be bringing conversational search ...
... an industry or bringing back space missions. ...