bring together, assemble, collect; amass, accumulate; harvest; conclude, deduce

listen to the pronunciation of bring together, assemble, collect; amass, accumulate; harvest; conclude, deduce
Englisch - Türkisch

Definition von bring together, assemble, collect; amass, accumulate; harvest; conclude, deduce im Englisch Türkisch wörterbuch

gather
{f} toplanmak

Çalışanların alışkanlıklarından biri sarhoş olmak ve ertesi güne kadar sefil hayatlarını unutmak için iş gününün sonunda bir barda ya da restoranda toplanmaktır. - One of the employees' habits is to gather in some bar or restaurant at the end of the workday to get drunk and forget their miserable life until the next day.

İşçiler hoşça vakit geçirebilecekleri bir barda toplanmak istiyor. - The workers like to gather in a pub where they can let their hair down.

gather
{f} bir araya getirmek
gather
toplamak

Yumurtaları toplamak onun işiydi. - It was his job to gather eggs.

Çilek toplamak için gittik. - We went to gather strawberries.

gather
topla

Napoli çok sayıda turist toplar. - Naples gathers many tourists.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

gather
{f} biriktirmek
gather
{f} tutmak
gather
{f} büzmek
gather
büzdürmek
gather
bir araya gelmek
gather
sonuç çıkarmak
gather
koparmak
gather
anlamak
gather
bir araya getirme
gather
(round ile) toplanmak
gather
{f} toparlanmak
gather
(fiil) büzmek, toplamak, bir araya getirmek, tutmak, biriktirmek, büzgü yapmak, kazanmak, büzmek (dikiş), toplanmak, toparlanmak, kendini toplamak, iltihaplanmak, irin toplamak
gather
{f} irin toplamak
gather
{f} kendini toplamak
Englisch - Englisch
{f} gather
bring together, assemble, collect; amass, accumulate; harvest; conclude, deduce

    Silbentrennung

    bring together, assemble, collect; amass, accumulate; harvest; conclude, de·duce

    Aussprache

Favoriten