Tom'un yeni akıllı telefonu gerçekten büyük. Artık bir telefona bile benzemiyor.
- Tom's new smartphone is really big. It doesn't even look like a phone anymore.
Ne kadar akıllı olduğun önemli değil.
- It doesn't matter how smart you are.
Teorinin ne kadar güzel olduğu önemli değil, ne kadar akıllı olduğun önemli değil. Eğer o deneyle uymuyorsa, o yanlıştır.
- It doesn't matter how beautiful your theory is, it doesn't matter how smart you are. If it doesn't agree with experiment, it's wrong.
Tom tatlı, akıllı ve yakışıklıdır.
- Tom is sweet, smart, and handsome.
Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır.
- My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.
Yeni bir akıllı telefon istiyorum!
- I want a new smartphone!
Meryem makyajını yenilemek için akıllı telefonunu ayna olarak kullandı.
- Mary used her smartphone as a mirror to touch-up her makeup.
The firemen's face was grim when he came out of the burning house.
- Das Gesicht des Feuerwehrmannes war erbittert, als er aus dem brennenden Haus kam.
This wood won't burn.
- Dieses Holz wird nicht brennen.