Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır.
- History is a branch of the humanities.
Patty o kadar kısaydı ki dala yetişemedi.
- Patty was so short that she couldn't reach the branch.
Şubelerimiz tüm ülke çapında uzanır.
- Our branches extend all over the country.
O, şu ana kadar nerede yeni bir şube açma fikrini ileri sürdü?
- Where did he ever come up with the notion of opening a branch?
Silahlı kuvvetlerin hangi kolundaydın?
- Which branch of the armed forces were you in?
O dallar kolayca kırılır.
- Those branches break easily.
O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
- She was transferred from the head office to a branch office last month.
Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur.
- A robin sits on a tree branch.
Bir mermi ona vurduğunda ağaç dalı kırıldı.
- The tree branch broke when a bullet hit it.
Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır.
- The branch offices of the bank are located all over Japan.
Tokai Bank'ın şubesinde bir hesabım yok.
- I do not have any account in the branch office of Tokai bank.
O geçen ay genel müdürlükten şube müdürlüğüne transfer edildi.
- She was transferred from the head office to a branch office last month.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
- Better to extend an olive branch than launch a missile.
Bir zeytin dalı barışı simgeler.
- An olive branch symbolises peace.
Our main branch is downtown, and we have branches in all major suburbs.
Studying Latin may make it easier to branch out into Spanish or Italian.
The chart starts in the center and branches out from there.
The shrub was too branchy. It needed to be pruned so it would have a few strong shoots instead of many weak ones.