Definition von boyutlu im Türkisch Englisch wörterbuch
- dimensional
The characters are two dimensional.
- Karakterler iki boyutludur.
After the Singularity, we will all have nine dimensional sex organs.
- Tekillikten sonra, hepimizin dokuz boyutlu cinsel organları olacak.
- -dimensional
- boyut
- dimension
What are the dimensions of the room?
- Odanın boyutları nedir?
It's difficult to visualize four dimensions.
- Dört boyutluları görselleştirmek zordur.
- Boyut
- size
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
Your book is double the size of mine.
- Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- boyut
- extent
Layla's letters revealed the extent of her racism.
- Leyla'nın mektupları onun ırkçılığının boyutlarını ortaya çıkardı.
It is important to recognize the extent of one's ignorance.
- Birinin cehaletinin boyutunu bilmek önemlidir.
- boyutlu olarak
- dimensionally
- boyutlu önizleme
- (Bilgisayar) size preview
- boyut
- dimensions
It's difficult to visualize four dimensions.
- Dört boyutluları görselleştirmek zordur.
It's difficult to visualize four dimensions.
- Dört boyutluları hayal etmek zordur.
- üç boyutlu
- stereo
- 3 boyutlu
- (Bilgisayar) 3-d
- boyut
- (Bilgisayar) width
Width is one of the basic dimensions.
- Genişlik temel boyutlardan biridir.
- boyut
- leaf length
- boyut
- magnitude
- boyut
- (Dilbilim) trait
- boyut
- (Bilgisayar) size to
- çok-boyutlu
- (Bilgisayar) multidimensional
- üç boyutlu
- 3D, Three dimensional
- 3 boyutlu canlı efektler
- (Televizyon) live 3d effects
- 3 boyutlu denetim
- (Bilgisayar) 3d control
- 3 boyutlu düğme
- (Bilgisayar) 3-d button
- 3 boyutlu hızlandırıcı
- (Bilgisayar) 3d accelerator
- 3 boyutlu sessiz
- (Bilgisayar) 3d mute
- 3 boyutlu çubuk
- (Bilgisayar) 3-d bar
- boyut
- dimension; extent
- boyut
- format
- boyut
- dimension , size
- dev boyutlu
- of vast dimensions
- doğal boyutlu resim
- macrograph
- dört boyutlu
- four-dimensional
- iki boyutlu
- two-dimensional
- iki boyutlu
- superficial
- iki boyutlu bir şekilde
- superficially
- iki boyutlu spectrum
- (Askeri) two-dimensional spectrum
- nominal boyutlu kereste
- nominal size lumber
- orta boyutlu bot; megabayt
- (Askeri) medium boat; megabyte
- sonlu boyutlu uzay
- (Matematik) finite dimensional space
- sıfır boyutlu
- zero-dimensional
- sıfır boyutlu
- zero-dimension al
- tane boyutlu dağılım
- grain-size distribution
- tek boyutlu
- unidimensional
- yer ve zaman kavramlarının dört boyutlu bütünü
- space time
- çok boyutlu
- multidimensional
Entertainment on his planet meant doing multidimensional higher mathematics.
- Onun gezegendeki eğlence, çok boyutlu yüksek matematik yapmak demekti.
- üç boyutlu
- three dimensional
- üç boyutlu
- three D
- üç boyutlu
- üçboyutlu
- üç boyutlu cisim
- solid
- üç boyutlu cisimler geometrisi
- solid geometry
- üç boyutlu görünüş
- stereoscopy