Türkisch - Englisch
Definition von boynuzuna im Türkisch Englisch wörterbuch
- to horn
- boynuz
- horn
Buffaloes have big horns.
-Bufaloların büyük boynuzları var.
Vikings didn't really wear horned helmets.
-Vikingler gerçekten boynuzlu kask giymedi.
- boynuz
- antler
For some dwellers of ancient China, antlers were probably among the most mysterious and beautiful things in the world.
-Antik Çin'in bazı sakinleri için, boynuzlar muhtemelen dünyanın en gizemli ve güzel şeyleri arasındaydı.
- boynuz
- antenna
- boynuz
- (Mekanik) cam
- boynuz
- bending iron
- Boynuz
- (Tıp) cornu
- boynuz
- kerato
- boynuz
- horn, made of horn
- boynuz
- cupping horn
- boynuz
- horn, trumpet
- boynuz
- horn of animals in the deer family
- boynuz
- antenna (of insects)
- boynuz
- horn; antler
- boynuz
- horn; antler; antenna
- boynuz
- (Anatomi) cerato
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von boynuzuna im Türkisch Türkisch wörterbuch
- BOYNUZ
- Bazı hayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallı korunma organı
- BOYNUZ
- Bu organdan yapılmış
- BOYNUZ
- Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmış alet
- Boynuz
- karn
- Boynuz
- (Osmanlı Dönemi) SUVER
- Boynuz
- cok
- Boynuz
- (Osmanlı Dönemi) REVK
- boynuz
- Toynaklı memelilerin bir çoğunun başında bulunan, sert maddeden oluşmuş uzantıya verilen ad
Relevante Übersetzungen
boynuzuna
Silbentrennung
boy·nu·zu·naResimler
Historie
Favoriten