bouquet, the smell of something, especially wine

listen to the pronunciation of bouquet, the smell of something, especially wine
Englisch - Türkisch

Definition von bouquet, the smell of something, especially wine im Englisch Türkisch wörterbuch

nose
{i} burun

Burun kanamamı durduramıyorum. - I can't stop my nosebleed.

Kırık bir burunla eve gideceksin! - You'll go home with a broken nose!

nose
yavaş ilerlemek
nose
apaçık
nose
gitmek
nose
{f} yavaş ilerle
nose
burnunu sürmek
nose
itmek
nose
yavaşça ya da dikkatle ilerlemek
nose
koklamak
nose
ağır ağır ilerlemek
nose
burun ile dokunmak veya burnu sürmek
nose
koklayarak aramak
nose
(Askeri) BAŞ, UÇ, BURUN: Bir mermi, bomba, uçak, panel, köprü vesairenin önü, ucu veya ileri tarafı
nose
{i} koklama duyusu
nose
{i} (uçakta) burun
nose
{i} koku alma yeteneği
nose
{f} koku almak
nose
{i} emzik [mot.]
Englisch - Englisch
nose
bouquet, the smell of something, especially wine
Favoriten