Bu tip konular insanın bilgi sınırlarının ardındadır.
- Such matters are beyond the bounds of human knowledge.
Polis, Dan'in kendini savunma sınırları içinde hareket ettiğini tespit etti.
- The police established that Dan acted within the bounds of self-defense.
Aptallık hiçbir sınır tanımaz.
- Stupidity knows no bounds.
Polis, Dan'in kendini savunma sınırları içinde hareket ettiğini tespit etti.
- The police established that Dan acted within the bounds of self-defense.
Onun eli kolu bağlıydı.
- He was bound hand and foot.
Onlar ortak çıkarları tarafından birbirine bağlıdır.
- They are bound together by common interests.
Tom, yeni dairesine taşınmak için yardım almaya mecbur.
- Tom's bound to need help to move into his new apartment.
Hayatı ölümden ayıran sınırlar azami karanlık ve belirsizdir. Birinin nerede biteceğini ve diğerinin nerede başlayacağını kim söyleyecek?
- The boundaries which divide Life from Death are at best shadowy and vague. Who shall say where the one ends, and where the other begins?
Ren, Fransa ve Almanya arasındaki sınırdır.
- The Rhine is the boundary between France and Germany.
Tom kesinlikle yarışı kaybedecek.
- Tom is bound to lose the race.
Onun hatanı farketmesi kesin.
- He's bound to notice your mistake.
Rehineler bağlandı ve ağızları kapatıldı.
- The hostages were bound and gagged.
Hırsızın eli ve ayağı bağlandı.
- The thief was bound hand and foot.
Los Angeles'a giden bir uçağa bindi.
- He boarded a plane bound for Los Angeles.
Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.
- A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.
Tom unutmaya zorunlu.
- Tom is bound to forget.
O şekilde olması zorunluydu.
- It was bound to happen that way.
Yakınsak bir sıra sınırlandırılmıştır.
- A convergent sequence is bounded.
Bindiğimiz uçak San Fransisko'ya gitmek üzereydi.
- The plane we boarded was bound for San Francisco.
Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.
- My baby is also eight months old, is healthy and is growing by leaps and bounds.
The rabbit bounded down the lane.
Kansas is bounded by Nebraska on the north, Missouri on the east, Oklahoma on the south and Colorado on the west.
Is that message bound for me?.
I had bound the splint with duct tape.
They were bound to come into conflict eventually.
You are not legally bound to reply.
The deer crossed the stream in a single bound.
Somewhere within these bounds you may find a buried treasure.
His knowledge of Spanish has come on by leaps and bounds since he visited Madrid.
the Afghan War showed that America's ability to project power from a distance had improved leaps and bounds since the 1990 Gulf War.
You can play wherever you want, but remember that the cemetery is out of bounds.
You were out of bounds to call him a criminal.
The ball went out of bounds.
... JAKE PORWAY: Overstepping my bounds already. ...