Er ya da geç onun olacağı zorunluydu.
- It was bound to happen sooner or later.
O maçı kazanmaya zorunlu.
- He is bound to win the match.
Daha çok çalışmazsan, kesinlikle başarısız olursun.
- You are bound to fail unless you study harder.
Tom kesinlikle yarışı kaybedecek.
- Tom is bound to lose the race.
İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.
- With a good trainer, the swimmer is bound to win.
Onun eli kolu bağlıydı.
- He was bound hand and foot.
Biz yakın bir dostluk ile birbirimize bağlıyız.
- We are bound to each other by a close friendship.
Tom, yeni dairesine taşınmak için yardım almaya mecbur.
- Tom's bound to need help to move into his new apartment.
Ren, Fransa ve Almanya arasındaki sınırdır.
- The Rhine is the boundary between France and Germany.
Bu sınırlı ekspres Sendai'ye gider.
- This limited express is bound for Sendai.
Öylesine bir plan kesin başarısız olacaktır.
- Such a plan is bound to fail.
Onun hatanı farketmesi kesin.
- He's bound to notice your mistake.
Rehineler bağlandı ve ağızları kapatıldı.
- The hostages were bound and gagged.
Hırsızın eli ve ayağı bağlandı.
- The thief was bound hand and foot.
Kanazawa'ya giden bir trene bindi.
- He got on a train bound for Kanazawa.
Tom Tokyo'ya giden bir trene bindi.
- Tom boarded a train bound for Tokyo.
Er ya da geç onun olacağı zorunluydu.
- It was bound to happen sooner or later.
Tom unutmaya zorunlu.
- Tom is bound to forget.
Yakınsak bir sıra sınırlandırılmıştır.
- A convergent sequence is bounded.
Bindiğimiz uçak San Fransisko'ya gitmek üzereydi.
- The plane we boarded was bound for San Francisco.
The leaking fuel tank was bound to explode sooner or later.
The rabbit bounded down the lane.
Kansas is bounded by Nebraska on the north, Missouri on the east, Oklahoma on the south and Colorado on the west.
Is that message bound for me?.
I had bound the splint with duct tape.
They were bound to come into conflict eventually.
You are not legally bound to reply.
The deer crossed the stream in a single bound.
Somewhere within these bounds you may find a buried treasure.
... I mean something bad is bound to happen ...