Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
- I don't want to be tied to one company.
Tom paketi sardı ve iplerle bağladı.
- Tom wrapped the package and tied it with strings.
Tom teknesini iskeleye bağladı.
- Tom tied his boat to the dock.
Ben şu anda bağlıyım.
- I'm tied up right now.
Köpeğimizi bağlı tutmak zorundayız.
- We have to keep our dog tied.
Kitaplar birbirine bağlanmıştı.
- The books were tied up in a bundle.
Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var.
- There are a number of fishing boats tied up at the dock.