John birçok şişe şarap içti.
- John drank many bottles of wine.
Bira şişeleri camdan yapılır.
- Beer bottles are made of glass.
Tom şişeyi aldı ve kendine bir içki doldurdu.
- Tom picked up the bottle and poured himself a drink.
Tom şişeye uzandı ve Mary'ye bir içki daha koydu.
- Tom reached for the bottle and poured Mary another drink.
Biberonla bebeğimi besliyorum.
- I'm bottle-feeding my baby.
Biberonda biraz süt var.
- There's some milk in the bottle.
Bir şişe şampuan, bir tüp diş macunu kadar maliyetlidir.
- A bottle of shampoo costs as much as a tube of toothpaste.
Tom cebinden bir hap şişesi çıkardı.
- Tom took a bottle of pills out of his pocket.
Başka bir Coca-Cola şişesi açın.
- Open another bottle of Coca-Cola.
The bottlings from the barrel-aged wines bear a premium label.
Beer is often sold in bottles.
I only drank a bottle of beer.
The rider bottled the big jump.
Because of complications she can't breast feed her baby and so she bottles him.