Onlar büyük elçilikten tüm gereksiz personeli tahliye etmeyi planlıyorlar.
- They plan to evacuate all nonessential personnel from the embassy.
Sen elçiliktensin, değil mi?
- You're from the embassy, aren't you?
Ondan bir iletim var.
- I have a message from him.
Bu iletiyi görürseniz, bana yazın.
- If you see this message, write to me.
Bip sesini işittikten sonra mesajınızı bırakın.
- Leave your message after hearing the beep.
Biz mesajın doğru olduğunu düşündük.
- We thought that the message was true.
Bugün geçmişten bir haber aldım.
- I received a message from the past today.
Hoop, mesajı yanlış haber grubuna gönderdim.
- Oops, I posted the message to the wrong newsgroup.
Is the embassy here to the right?
- Ist die Botschaft hier rechts?
In France did you work at the embassy or in the consulate?
- Hast du in Frankreich in der Botschaft oder im Konsulat gearbeitet?