Tom ve karısı kıt kanaat geçinmek için her ikisi çalışmak zorunda.
- Tom and his wife both have to work to make ends meet.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
Onların her ikiside evli değil.
- They are both unmarried.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Ebeveynlerimin her ikisi de şu an evdeler.
- Both my parents are at home now.
Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
- Both of my parents were brought up in the country.
Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.
- Both of my parents were brought up in the country.
Kardeşlerin her ikisi de dışarıdalardı.
- Both the brothers were out.
Vazoyu iki elinle tut.
- Hold the vase with both hands.
Kardeşlerin ikisi de öldü.
- Both of the brothers are dead.
Tom ve Mary her ikisi de aynı zamanda konuşuyordu.
- Tom and Mary were both talking at the same time.
Sadece siz değil aynı zamanda ben de suçlanmalıyım.
- We are both to blame.
Both you and I are students.
... We launched Chrome both for Android and iOS. ...
... Android both for developers and users to ...