bordür

listen to the pronunciation of bordür
Türkisch - Englisch
curb, kerb
bordure
fillet
kerb

Raised kerbs at bus stops should be mandatory. - Otobüs duraklarında yükseltilmiş bordürler zorunlu olmalıdır.

I saw her walking along the kerb. - Onun bordür boyunca yürüdüğünü gördüm.

bordür taşı
curbstone
parke bordür makinesi
(İnşaat) parquet border machine
taş bordür
stone curb
Türkisch - Türkisch
Bir şeyin kenarını koruyan, süsleyen veya sınırını belirleyen çerçeve
Kaldırımların kenarlarında bulunan taşlar
Kenar süsü
Genellikle giyim kuşam malzemesindeki kenar süsü: "Bir yere geç kalmış gibi siyah bordürlü kanatlarıyla telaşlı telaşlı çırpınan, sinirli bir deniz saksağanı sürüsü geçti."- H. Taner
Etek, kol ve yaka kenarlarına konan şerit
Banyo, tuvalet ve mutfak gibi ıslak zeminlerde duvar döşemeleri arasına konan motifli bir tür fayans
Cilt kapağındaki kalın çizgiler
Halının iki veya dört kenarını çeviren çerçeve
bordür
Favoriten