bombing

listen to the pronunciation of bombing
Englisch - Türkisch
(Argo) graffiti yapmak
bombalama eylemi
(Politika, Siyaset) bombalı saldırı
(Askeri) bombalayarak

Düşmanlar tesisi bombalayarak imha ettiler. - The enemies destroyed the plant by bombing.

bombalı eylem
bombalama

Görgü tanıkları bombalamadan hemen sonra Tom'un Park Street'te güneye doğru yürüdüğünü gördüler. - Eye witnesses saw Tom walking south on Park Street just after the bombing.

Üç Malay ve bir Filipinli, Mindanao'daki Davao bombalamasında öldü. - 3 Malay nationals and a Filipino were killed in the Davao bombing on Mindanao.

bombardıman

Tom bombardımanın ne zaman duracağını merak ediyordu. - Tom wondered when the bombing would stop.

Bir sürü tehlikeli bombardıman saldırılarını tamamladı. - He completed many dangerous bombing raids.

bombala

Düşmanlar tesisi bombalayarak imha ettiler. - The enemies destroyed the plant by bombing.

Üç Malay ve bir Filipinli, Mindanao'daki Davao bombalamasında öldü. - 3 Malay nationals and a Filipino were killed in the Davao bombing on Mindanao.

(Askeri) BOMBARDIMAN, BOMBALAMA: Bir uçaktan, düşman hedefleri üzerine bomba salma. Ayrıca bakınız: "area bombing", "pattern bombing", "precision bombing", "single shot bombing" ve "salvo bombing"
(isim) bombalama
bomb
bomba

Havaalanında saatli bir bomba patladı, on üç kişi öldü. - A time bomb went off in the airport killing thirteen people.

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim. - I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.

bomb
bombalamak
bombing attack
bombalı saldırı
bombing airplane
bombardıman uçağı
bombing aircraft
bombardıman uçağı
bombing altitude
(Askeri) bombardıman irtifaı
bombing altitude
(Askeri) BOMBARDIMAN İRTİFAI: Bombalar atıldığı anda, uçağın yere nazaran yüksekliği
bombing angle
(Askeri) bombalama açısı
bombing angle
(Askeri) BOMBALAMA AÇISI: Dikey hat ile, o anda uçaktan atılan bir bombanın vuruş noktası olacak noktayı uçak ile birleştiren hat arasındaki açıdır
bombing errors
(Askeri) bombalama hataları
bombing errors
(Askeri) BOMBALAMA HATALARI: 1. % 50 DAİREVİ HATA: Merkezi, arzu edilen orta vuruş noktasında bulunan bir dairenin yarı çapı; arzu edilen orta vuruş noktasına isabet temini için, müstakil olarak nişan alınan mermilerin yarısını ihtiva eder. 2. % 50 YAN HATASI: Uçağın uçuş yoluna paralel ve arzu edilen orta vuruş noktasından eşit mesafede çizilmiş iki hat arasındaki mesafenin yarısı; arzu edilen orta vuruş noktasına isabet temini için, müstakil olarak nişan alınan mermilerin yarısını ihtiva eder. 3. % 50 MESAFE HATASI: Uçak uçuş yoluna dikey ve arzu edilen orta vuruş noktasından eşit mesafede çizilmiş iki hat arasındaki mesafenin yarısı; arzu edilen orta vuruş noktasına isabet temini için, müstakil olarak nişan alınan mermilerin yarısını ihtiva eder. {Not: Yukarıdaki hatalar, icabında, "gelişigüzel; random" veya "sistemli; systematic" kelimesi ile belirtilmediği takdirde, toplam hatalar anlamına alınmalıdır.
bombing height
(Askeri) bombardıman yüksekliği
bombing height
(Askeri) BOMBARDIMAN YÜKSEKLİĞİ: Hava harekatlarında, silah ve mühimmatın atıldığı esnada uçağın uçmakta olduğu yer seviyesinden yükseklik. Bombardıman yükseklikleri aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır. çok alçak: 100 ft'in altı alçak: 100-2000 ft. arası. orta: 2000-10.000 ft. arası yüksek: 10.000-50.000 ft. arası çok yüksek: 50.000 ft. ve yukarısı
bombing raid
bombardıman saldırısı
bombing run
(Askeri) bombardıman uçuşu
bombing run
(Askeri) BOMBARDIMAN DÜZ UÇUŞU
bomb
bombalı

Pakistan'daki bir bombalı saldırı sonucunda yüz on altı kişi öldü. - One hundred and sixteen people died as a result of a bomb attack in Pakistan.

bomb
(Spor) uzak mesafeden atılan şut
bomb
atom bombası

Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür. - The atomic bomb is the offspring of 20th century physics.

Atom bombasının nasıl yapılacağını biliyorlar. - They know how to make an atomic bomb.

bomb
bomba atmak
loft bombing
yükseğe püskürtme
train bombing
(Askeri) tarama bombardımanı
bomb
(the ile) atom bombası
bomb
{f} bombala

Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir. - Atomic bombs are a danger to the human race.

Avcı uçağı bombalarını bıraktı. - The fighter plane released its bombs.

high altitude bombing
yüksek irtifadan bombardıman
horizontal bombing
yatay bombardıman
level bombing
yatay bombardıman
loft bombing
çatı arası bombardımanı
low altitude bombing
alçak bombardıman
medium altitude bombing
orta irtifadan bombardıman
toss bombing
bomba atma
bomb
başarısızlık
bomb
bombasın
bombings
bombalama
angle rate bombing system
(Askeri) açı oranlı bombalama sistemi
area bombing
(Askeri) SAHA BOMBARDIMANI: Küçük bir hedef veya nokta hedefinden çok genel bir sahayı ifade eden bir hedefin bombalanması
blind bombing zone
(Askeri) KÖR BOMBALAMA SAHASI: Hava harekatına imkan vermek maksadıyla tesis edilmiş ve dost kuvvetlerin harekatı veya muhtemel taarruzu ile kayıtlı bulunmayan sınırlanmış (kara, deniz, hava) saha
bomb
bomba patlatmak

Rehin tutanlar bir bomba patlatmakla tehdit etti. - The hostage-takers threatened to detonate a bomb.

bomb
{f} bombardıman etmek
bomb
aerosol bombası
bomb
(Askeri) BOMBALAMAK: Bir uçaktan, hedef üzerine bir veya birkaç bomba atmak
bomb
bomb bombala
bomb
bomb bayuçakta bombanın atıldığı bölüm
bomb
{i} fiyasko
bomb
(volkanik) bomba
bomb
{f} başarısızlığa uğramak
bomb
{f} fiyasko ile sonuçlanmak
bomb
jeol yanardağın dışarı püskürttüğü küre veya elips şeklindeki lav kümesi
carpet bombing
{i} yaygı bombardımanı
carpet bombing
(isim) yaygı bombardımanı
carpet bombing
(Askeri) KAPLAMA BOMBARDIMANI: Sınırlarda belirtilmiş bir sahaya, kitle halinde bir bomba yükünün, bu sahanın her parçasında hasar meydana getirecek şekilde tedrici olarak dağıtılması
carpet bombing
(Askeri) kaplama bombardımanı
dive bombing
(Askeri) DALIŞ BOMBARDIMANI, PİKE BOMBARDIMANI: Bir hava bombardıman usulü. Bu usulde, bir uçak 60° den fazla bir dalış açısı ile bombalarını hedef üzerine salar
fighter bombing
(Askeri) av bombardıman
fighter bombing aircraft
(Askeri) av bombardıman uçağı
formation bombing
(Askeri) kıtaca bombardıman
formation bombing
(Askeri) kol halinde bombardıman
formation bombing
(Askeri) KOL HALİNDE BOMBARDIMAN, KITACA BOMBARDIMAN: Verilen bir nokta veya saha hedefine, bir bombardıman düzenindeki uçakların herbiri tarafından, bir veya birkaç bomba atılması
glide bombing
(Askeri) SÜZÜLME BOMBARDIMANI: Bir hava bombardıman usulü. Bu usulde uçak 60 dereceden daha az bir süzülme açısı ile bombasını salar. Buna "glide method" da denir
glide bombing
(Askeri) süzülerek bombardıman
high altitude bombing
(Askeri) YÜKSEK İRTİFADAN BOMBARDIMAN: 15.000 fitin üstünde bomba salış yüksekliğinden yapılan yatay bombardıman
horizontal bombing
(Askeri) YATAY BOMBARDIMAN: Bak. "level flight bombardment"
laydown bombing
(Askeri) ALÇAKTAN BOMBALAMA: Taarruz eden uçağa kendi bombasının etkisinden kurtulabilmesine imkan sağlamak amacıyla tavikli tapa veya cihazların kullanıldığı çok alçaktan bombalama tekniği
level bombing
(Askeri) YATAY BOMBARDIMAN: Bombaları düz uçuşta bırakmak suretiyle yapılan bombardıman. Bak. "level flight bombing" ve "level flight bombardment"
level flight bombing
(Askeri) YATAY BOMBARDIMAN: Bak. "level bombing"
loft bombing
(Askeri) ALÇAKTAN BOMBALAMA: Bombayı atacak uçağın alçak irtifada hedefe yaklaşarak belirli bir noktada tırmanışa geçip tırmanış esnasında önceden belirlenmiş bir noktada bombayı hedefe bıraktığı bombardıman şekli. Bak. "over-the-shoulder bombing", "toss bombing"
masthead bombing
(Askeri) DİREK SEVİYESİ BOMBARDIMANI: Gemi direği seviyesinden yapılan bombardıman. Ayrıca bakınız: "minimum altitude bombing"
medium altitude bombing
(Askeri) ORTA İRTİFADAN BOMBARDIMAN: Bomba salış yüksekliği 8.000 ve 15.000 (2350-4600 m) fit arasında olan yatay bombardıman
night bombing flare
(Askeri) BOMBARDIMAN AYDINLATMA BOMBASI: Gece bombardımanlarında, bir hedefi aydınlatmak için bir uçaktan atılan paraşütlü aydınlatma cephanesi
offset bombing
(Askeri) DENGELİ BOMBARDIMAN: Asıl hedeften ziyade bir referans veya nişan noktası kullanılarak yapılan bombardıman usulü
over the shoulder bombing
(Askeri) DİKEY HATTI GEÇEREK ALÇAKTAN BOMBALAMA: Bombanın, geride kalan hedefe atılabilmesi için uçağın tırmanışa geçip dikey hattı geçmesinden sonra bırakıldığı özel bir alçaktan bombalama şekli. Ayrıca bakınız: "loft bombing", "toss bombing"
pattern bombing
(Askeri) kalıp bombardıman
pattern bombing
(Askeri) KALIP BOMBARDIMANI, PLANLI BOMBARDIMAN: Bir hedef sahasının, bir plana göre tek düzenli dağıtılmış bombalarla sistemli şekilde bombardımanı
precision bombing
(Askeri) NOKTA BOMBALAMASI: Belirli bir nokta hedefine tevcih edilen bombardıman
precision bombing
(Askeri) hassas bombalama
salvo bombing
bombardıman
salvo bombing
(Askeri) SALVO BOMBARDIMANI: Salış tertibatının, bütün bombaları aynı zamanda bırakacak şekilde çalıştırıldığı bir bombardıman usulü
saturation bombing
(Askeri) İÇİRME BOMBARDIMANI, İŞBA BOMBARDIMANI: Tamamıyla yok edilmesi istenen sınırlı bir bölgeye karşı azami şiddet ve yoğunlukta tevcih edilen bir bombardıman şekli
saturation bombing
yoğun top ateşine tutma
saturation bombing
(Askeri) işba bombardımanı
saturation bombing
(Askeri) doyurma bombardımanı
saturation bombing
(Askeri) içirme bombardımanı
shuttle bombing
(Askeri) VARGELE BOMBARDIMAN: İki üsten faydalanılarak yapılan bombardıman. Bu usulde; bir bombardıman teşkili hedefi bombalar, ikinci üsse gider, bomba ikmalini yapar ve icap ederse hedefi tekrar bombardıman ederek ana üssüne döner
shuttle bombing
(Askeri) varagele bombardımanı
single shot bombing
(Askeri) TEK SALIŞ BOMBARDIMANI: Uçaktan bombaların teker teker salınması suretiyle yapılan bombalama. Bak. "bombing"
skip bombing
(Askeri) SEKTİRME BOMBARDIMANI: Bombanın, yerde veya su üzerinde kayacak veya sekecek şekilde ve yer veya su seviyesinde bulunan bir hedefe vuracak kadar alçaktan atılması suretiyle yapılan bir bombardıman usulü. Ayrıca bakınız: "minimum altitude bombing"
skip bombing
(Askeri) sektirme bombardımanı
suicide bombing
intihar bombası
toss bombing
(Askeri) BAŞ DİKEREK BOMBALAMA: Bir bombardıman şekli. Bu bombardımanda uçak hedef hattı üzerinde uçar, bomba üzerindeki yer çekimi sapma tesiri karşılanacak bir açıyla bombayı salarak dikey düzlemde tırmanışa geçer. Bu şekil irtifa sınırlamasız alçak bombardımana benzer. Ayrıca bak "loft bombing", "over-the-shoulder bombing"
toss bombing
(Askeri) baş dikerek bombalama
toss bombing
(Askeri) santrifüj bombardımanı
train bombing
(Askeri) TARAMA BOMBARDIMANI; DİZİ BOMBARDIMAN: İki veya daha fazla bombanın, tek bir nişan ameliyesiyle ve bütün bombalar hedefin hassas mesafesi içine düşecek şekilde, aynı uçaktan fasılalarla, birbiri ardına atılması
volley bombing
bomba yağdırma
volley bombing
(Askeri) grup salvo bombardımanı
volley bombing
(Askeri) GRUP SALVO BOMBARDIMANI: Bir uçaktan, bir kaç bombanın bir anda veya hemen hemen bir anda atılması suretiyle yapılan bombardıman. Ayrıca bak "bombing"
Englisch - Englisch
Present participle of bomb
The action of dropping bombs from the air
The action of placing and detonating bombs
{i} shelling, bombarding, dropping bombs on
an attack by dropping bombs
an attack by dropping bombs the use of bombs for sabotage; a tactic frequently used by terrorists
the use of bombs to attack a place
the use of bombs for sabotage; a tactic frequently used by terrorists
bombing mission
bombing sortie made by an airplane
bombing run
that part of the flight that begins with the approach to the target; includes target acquisition and ends with the release of the bombs
Bomb
The atomic bomb; the capacity to launch a nuclear attack. Often used with “the”

Pakistan and India both have the Bomb now.

bomb
A very attractive woman; a bombshell
bomb
A long forward pass
bomb
An explosive device used or intended as a weapon
bomb
: A failure; an unpopular commercial product

That movie was a bomb.

bomb
A car in poor condition

Nowadays, an old bomb simply won’t pass the inspection.

bomb
The atomic bomb

During the Cold War, everyone worried about the bomb sometimes.

bomb
An action or statement that causes a strong reaction

Normally very controlled, he dropped the F-bomb and cursed the paparazzi.

bomb
A success; the bomb

Our fabulous new crumpets have been selling like a bomb.

bomb
To attack using one or more bombs; to bombard
bomb
To fail dismally

Despite all the marketing, our product bombed. Nobody would buy it.

bomb
A heavy-walled container designed to permit chemical reactions under high pressure

The titanium tetrachloride is then reduced with sodium to form pure metallic titanium (99.9%) by heating TiCl4 with Na in a steel bomb at 700–800 °C in the Hunter process.

carpet bombing
Present participle of carpet bomb
suicide bombing
An explosion caused by a suicide bomber
bomb
a hollow projectile containing an explosive material
bomb
{v} to attack with bombs, not used
bomb
{n} a shell to be filled with powder, and sent from a mortar
Beit Lid bombing
terrorist bombing which occurred in 1995 at an intersection near Beit Lid (town in central Israel)
Bomb
The atomic bomb; the capacity to launch a nuclear attack. Often used with "the"
area bombing
{i} carpet bombing, extensive bombing over a specific area in order to completely destroy it, process of dropping many bombs over a specific area (in order to completely destroy it)
bomb
A general synonym for crash, normally pertaining to software failure
bomb
A shell; esp
bomb
an explosive device fused to denote under specific conditions
bomb
A virus which waits for an event to occur (such as a specified date) before executing its code
bomb
A general synonym for crash, normally of software or operating system failures
bomb
{i} explosive device; (Slang used in Canada & USA) the bomb, extraordinarily good person, something that is good in an outstanding manner, excellent thing
bomb
Nuclear weapons are sometimes referred to as the bomb. They are generally thought to have the bomb
bomb
A bomb is a device which explodes and damages or destroys a large area. Bombs went off at two London train stations It's not known who planted the bomb Most of the bombs fell in the south There were two bomb explosions in the city overnight
bomb
Prolific writing
bomb
When people bomb a place, they attack it with bombs. Airforce jets bombed the airport. + bombing bombings bomb·ing Aerial bombing of rebel positions is continuing There has been a series of car bombings. see also petrol bomb, pipe bomb. In volcanology, any unconsolidated volcanic material that has a diameter greater than
bomb
to perform a comedy show which gets no or few laughs
bomb
A car in poor condition. Used often as old bomb
bomb
n a device that explodes with great force; v to attack or destroy with bombs
bomb
an event that fails badly or is totally ineffectual; "the first experiment was a real turkey"; "the meeting was a dud as far as new business was concerned"
bomb
25 in. (32 mm). Bombs form from clots of wholly or partly liquid lava ejected during a volcanic explosion; they solidify and become rounded during flight. The final shape is determined by the initial size, viscosity, and flight velocity of the magma. atomic bomb depth bomb hydrogen bomb thermonuclear bomb H bomb neutron bomb smart bomb buzz bomb flying bomb
bomb
Better off modified baby! - used by the diesel gang who hop up thier engines
bomb
In lubrication terminology, a closed container used for conducting tests under elevated pressures
bomb
Fragment of molten or semi-molten rock, 2 1/2 inches to many feet in diameter, which is blown out during an eruption Because of their plastic condition, bombs are often modified in shape during their flight or upon impact
bomb
A bomb ketch
bomb
boulder-size chunk of partly solidified lava explosively ejected from a volcano
bomb
To fail spectacularly
bomb
Dolly Post Production
bomb
A great noise; a hollow sound
bomb
A device filled with explosives used for destroying things
bomb
A very attractive woman
bomb
A device constructed in order to prove that peaceful coexistence is impossible
bomb
malicious software designed to cause damage upon execution Typical examples include email and web bombs
bomb
To sound; to boom; to make a humming or buzzing sound
bomb
To fail suddenly
bomb
Back pullover from a tucked seat drop position Classed as a Dangerous move
bomb
a long pass thrown to a receiver sprinting down the field
bomb
{f} drop and explode bombs; fail (Slang)
bomb
(bäm)
bomb
fail to get a passing grade; "She studied hard but failed nevertheless"; "Did I fail the test?"
bomb
A bombD triggers a blastD It appears to be referring to code that raises exceptions deliberately "Planting a bombD" is the act of putting in exception raising code --JohnDougan
bomb
A failure; an unpopular commercial product
bomb
throw bombs at or attack with bombs; "The Americans bombed Dresden"
bomb
To crash or freeze a computer
bomb
Inappropriate term for shell
bomb
A thick-walled container, usually steel used to hold samples of oil or gas under pressure See bottomhole pressure
bomb
strong sealed vessel for measuring heat of combustion
bomb
A large fragment of volcanic ejecta Some bombs show twisted forms indicating that they were still liquid when ejected, but solidified before landing 'Breadcrust' and 'cowpat' bombs are named for their appearance
bomb
To bombard
bomb
a spherical shell, like those fired from mortars
bomb
To attack something by using one or more bombs; to bombard
bombings
plural of bombing
carpet bombing
{i} area bombing, extensive bombing over a specific area in order to completely destroy it, process of dropping many bombs over a specific area (in order to completely destroy it)
carpet bombing
an extensive and systematic bombing intended to devastate a large target
carpet bombing
Carpet bombing is heavy bombing from aircraft, with the intention of hitting as many places as possible in a particular area
dive bombing
bombing (from a plane) at low altitude
dive-bombing
a bombing run in which the bomber release the bomb while flying straight toward the target
loft bombing
a bombing run in which the bomber approaches the target at a low altitude and pulls up just before releasing the bomb
mail bombing
flooding with email, sending of a large number of messages to an electronic mailbox of a victim
over-the-shoulder bombing
a special case of loft bombing in which the bomb is released past the vertical so it is tossed back to the target
pattern bombing
dropping of bombs uniformly over a wide area according to pre-planned positions and distances
pinpoint bombing
exact bombing, very accurate bombing
precision bombing
accurate bombing, bombing which hits exactly on the intended target
suicide bombing
instance in which a person straps explosives onto his body and detonates them in a crowded public area (usually as an act of terrorism)
suicide bombing
a terrorist bombing carried out by someone who does not hope to survive it
bombing
Favoriten