(Askeri) BOMBARDIMAN: Topçu ateşiyle veya güdümlü füzelerle bir hedefin ateş altına alınması. Hava araçlarından yapılan bomba salışlarına, bu anlamda "bombing" de denir
(Askeri) BOMBARDIMAN HAVA KUVVETİ, BOMBARDIMAN HAVACILIĞI: Kara hedefleri ile sualtı hedeflerine bombalarla taarruz edebilecek, teşkilatlandırılmış askeri havacılık branşı. Bombardıman hava kuvveti; hafif, orta ve ağır olmak üzere sınıflandırılmıştır
(Askeri) BOMBARDIMAN FOTOĞRAFÇILIĞI: Bir bomba salındığı zaman veya bomba paralanmalarının hedefe nazaran mevkiini tayin maksadıyla uçaktan resimlerinin alınması. Ayrıca bakınız: "photography"
(Askeri) AĞIR BOMBARDIMAN TAYYARESİ: Uzun menzilli bombardıman uçuşları için, ağır bir bomba yükü ve yeteri kadar yakıt taşıyabilecek şekilde imal edilmiş, bombardıman uçağı. Buna "heavy bomber" de denilir
(Askeri) AĞIR BOMBARDIMAN HAVACILIĞI: Kara hedefleri ile su üstü ve su altı hedeflerine bomba ile taarruz etmek üzere teşkil edilen, askeri havacılık sınıfı. Bu sınıf, ağır bomba yüklerini uzak mesafelere götürebilecek, karada ve deniz üstünde uzak menzilli keşif yapabilecek tayyarelerle teçhiz edilmiştir. Bak. "bombardment aviation"
(Askeri) YATAY UÇUŞLA BOMBARDIMAN: Yatay uçuş seyri takip eden bir tayyare tarafından yapılan bombardıman. Buna (horizantal bombing) veya (level bombing) de denir
(Askeri) HAFİF BOMBARDIMAN UÇAĞI: Nispeten küçük boyda bombardıman uçağı. Bu uçaklar; orta ve ağır bombardıman uçaklarına nazaran daha az bomba yükü taşır ve faaliyet yarı çapları daha küçüktür; fakat, manevra kabiliyetleri daha yüksektir ve daha alçak irtifadan hareket edebilirler. Buna "light bomber" da denir
(Askeri) ORTA BOMBARDIMAN UÇAĞI: Orta bir mesafeye, oldukça ağır bir bomba yükünü taşıyacak şekilde imal edilmiş bombardıman tayyaresi. Bu uçak; boyut, sürat, menzil, bomba kapasitesi, manevra kabiliyeti ve irtifa bakımından, ağır bomba uçağı ile hafif bomba tayyaresi arasında yer alır. Buna "medium bomber" da denir
(Askeri) ORTA BOMBARDIMAN HAVACILIĞI: Kara hedefleri ile su üstü ve sualtı hedeflerine bomba atmak üzere teşkilatlandırılan askeri havacılık sınıfı. Bu sınıfın teçhizatı; oldukça ağır bomba yüklerini oldukça uzak mesafelere taşımak, Karada ve deniz üzerinde uzun menzilli stratejik keşifler yapmak üzere imal edilmiştir. Ayrıca bak. "bombardment aviation"
An act of self defence exhibited by New World tarantulas, in which they fling urticating hairs into the air by rapidly rubbing their abdomen with a back leg
the act (or an instance) of subjecting a body or substance to the impact of high-energy particles (as electrons or alpha rays)
Shooting neutrons, alpha particles, and other high-energy particles at atomic nuclei, usually in an attempt to split the nucleus or make it form a new element
A bombardment of ideas, demands, questions, or criticisms is an aggressive and exhausting stream of them. the constant bombardment of images urging that work was important. = onslaught. a continuous attack on a place by big guns and bombs
A bombardment is a strong and continuous attack of gunfire or bombing. The city has been flattened by heavy artillery bombardments The capital is still under constant bombardment by the rebel forces. = attack
An attack upon a fortress or fortified town, with shells, hot shot, rockets, etc
the heavy fire of artillery to saturate an area rather than hit a specific target; "they laid down a barrage in front of the advancing troops"; "the shelling went on for hours without pausing"
If you bombard someone with something, you make them face a great deal of it. For example, if you bombard them with questions or criticism, you keep asking them a lot of questions or you keep criticizing them. He bombarded Catherine with questions to which he should have known the answers I've been bombarded by the press and television since I came back from Norway