My husband is broad-shouldered, with distinctly short arms.
- Kocam gözle görülür derecede kısa kolları olan şişman ve bodur biridir.
Tom is quite stocky, isn't he?
- Tom oldukça bodur, değil mi?
Lots of low trees grow on the hill.
- Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir.