I hunt elk in my leisure-time.
- Boş zamanımda Kanada geyiği avlarım.
The busiest people have the most leisure.
- En meşgul insanlar en fazla boş zamana sahiptirler.
What do you do in your spare time?
- Boş zamanında ne yaparsın?
I play the guitar in my spare time.
- Boş zamanımda gitar çalarım.
Tom decided to wait until Mary had some free time.
- Tom Mary'nin biraz boş zamanı oluncaya kadar beklemeye karar verdi.
Tom doesn't have much free time.
- Tom'un çok fazla boş zamanı yok.
I go hunting in my leisure time.
- Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.
She doesn't seem to know what to do with her leisure time.
- O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.