I see I'm wasting my time.
- Zamanımı boşa harcadığımı anlıyorum.
I don't approve of your wasting time.
- Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.
He regrets his having wasted his money.
- Parasını boşa harcadığına üzülüyor.
When I ask people what they regret most about high school, they nearly all say the same thing: that they wasted so much time.
- İnsanlara Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir? diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık.
Don't waste your time and money.
- Zamanını ve paranı boşa harcama.
McClellan wasted no time.
- McClellan zamanı boşa harcamadı.