Türkisch - Englisch
Definition von boş vakit im Türkisch Englisch wörterbuch
- leisure
The more leisure he has, the happier he is.
-Ne kadar boş vakit bulursa o kadar mutlu olur.
What do they do with all their leisure time?
-Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar?
- spare time
Do you know what Tom does in his spare time?
-Tom'un boş vakitlerinde ne yaptığını biliyor musunuz?
- a) spare time b) leisure
- 1. spare time. 2. leisure
- leisure time
What do they do with all their leisure time?
-Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar?
- an idle hour
- idle hours
- boş vakit geçirmek
- to spend leisure time
Relevante Übersetzungen
boş vakit
Silbentrennung
boş va·kitAussprache
Resimler
Historie
Favoriten