a spare diet.
Kill me, if you please, or spare me.
What do you do in your spare time?
- Boş zamanında ne yaparsın?
Father would often read detective stories in his spare time.
- Babam boş zamanında sık sık polisiye hikayeler okur.
I often spend my leisure time listening to the radio.
- Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
I go hunting in my leisure time.
- Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.