Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

bludgeon, beat, bash, strike

listen to the pronunciation of bludgeon, beat, bash, strike
Englisch - Türkisch

Definition von bludgeon, beat, bash, strike im Englisch Türkisch wörterbuch

club
{i} kulüp

Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur. - This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.

George bugün kulüpte. - George is at the club today.

club
golf sopası

Tom bir golf sopasıyla ölesiye dövüldü. - Tom was beaten to death with a golf club.

O bir golf sopası ile onu öldüresiye dövdü. - She beat him to death with a golf club.

club
tokmak
club
{i} çomak
club
lokal
club
klüp

Klüp saat kaçta açılır? - What time does the club open?

Klüpten men edilmiştir. - He has been barred from the club.

club
değnek

1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı. - Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.

club
dernek
club
club steakufak
club
{f} coplamak; sopalamak
club
{f} toplanmak
club
{i} sopa, çomak; cop
club
{f} sopalamak
club
{f} katılmak

Masaru İngiliz Kulübüne katılmak istiyor. - Masaru wants to join the English Club.

Hangi kulübe katılmak istersiniz? - Which club do you want to join?

club
{f} dipçiklemek
club
iskambil sinek
club
kulü

Kulübe katılmaz mısın? - Will you join our club?

Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar. - All the members of the club agreed with me.

club
{i} sinek (iskambil)
club
peynir ve domates konarak yapılan üç dilim ekmek
club
{i} isk. sinek, ispati
Englisch - Englisch
{f} club