The dam blocking the river is very wide.
- Nehri bloke eden baraj çok geniş.
Sami blocked Layla's phone number.
- Sami, Leyla'nın telefon numarasını bloke etti.
Tom blocked Mary's punch, then slapped her with his right hand.
- Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.