Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

blanch, whiten; become less important; make a fence around

listen to the pronunciation of blanch, whiten; become less important; make a fence around
Englisch - Türkisch

Definition von blanch, whiten; become less important; make a fence around im Englisch Türkisch wörterbuch

pale
{s} solgun

O hasta olduğu için solgun. - He's pale because he's sick.

Tom solgun görünüyor. Ona bir şey mi oldu? - Tom looks pale. Is anything the matter with him?

pale
{s} soluk

Mary soluk mavi bir elbise giydi. - Mary wore a pale blue dress.

Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı. - The last to leave was a tall man, with a pale face and smooth, black hair.

pale
{f} rengi solmak
pale
{s} açık

Turkuaz rengi, berrak su rengini çağrıştırıyor, açık ve soluk bir mavi. - The turquoise colour evokes the colour of clear water, it's a light and pale blue.

Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz. - At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars.

pale
mat
pale
cansız
pale
sönük kalmak
pale
solmak
pale
{i} yetki alanı
pale
(Tekstil) soluk, uçuk, mat, pastel
pale
belirli kimselerin oturmasına tahsis edilmiş mıntıka
pale
{i} kazık
pale
sınırlandırılmış herhangi bir şey
pale
{s} sararmış

Hayalet gibi sararmışsın. - You're pale as a ghost.

pale
{i} akça
pale
{s} sarı

Mutfak soluk sarı çinilerle kaplıydı. - The kitchen was lined with pale yellow tiles.

pale
{f} soldurmak
pale
{s} açık, uçuk (renk)
Englisch - Englisch
{f} pale
blanch, whiten; become less important; make a fence around
Favoriten