We like it when others' mistakes are pointed out, but not when ours are.
- Başkalarının hataları işaret edildiğinde bu hoşumuza gider, fakat bizimkiler işaret edildiğinde değil.
We can't let these greedy bastards take what is ours.
- Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.
We really enjoyed ourselves.
- Biz gerçekten eğlendik.
We agreed among ourselves.
- Biz kendi aramızda anlaştık.
Their lifestyle is different from ours.
- Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.
Their car overtook ours.
- Onların arabası bizimkini solladı.
We produce palm wine.
- Biz palmiye şarabı üretiyoruz.
You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
- Nihayi ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.