biyo

listen to the pronunciation of biyo
Türkisch - Englisch
(Denizbilim) bio-
(Hukuk) bio

Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish. - Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.

He studies biology very hard. - O, çok sıkı biyoloji çalışır.

income
biyo seri
(Tıp) bio-batch
biyo-çesitlilik
(Biyoloji) biodiversity
biyo-çözünürlülük
(Pisikoloji, Ruhbilim) biodegradability
biyo-
bio-
biyo-uyumlu
Biocompatible
biyo kütle enerjisi
biomass energy
biyo merkezcilik
(Pisikoloji, Ruhbilim) biocentrism
biyo türbulans
(Askeri) bioturbulence
biyo yoğunlaşma faktörü
(Jeoloji) bioconcentration factor
biyo-artış
(Biyoloji) biomagnification
biyo-bozulmaya uğramayan
(Jeoloji) nonbiodegradable
biyo-bölgeselcilik
bioregionalism
biyo-dilbilim
(Dilbilim) biolinguistics
biyo-dönüşüm
(Biyoloji) biotransformation
biyo-düzenleyici
(Biyoloji) bioregulator
biyo-eşdeğerlik
bio-equivalence
biyo-gözleme
(Biyoloji) biomonitoring
biyo-güvenlik düzeyi
(Biyoloji) biosafety level
biyo-işaret
(Biyoloji) biomarker
biyo-molekül
(Biyokimya) biomolecule
biyo-yararlanım
bio-availability
biyo-çoğul
(Biyokimya) biopolymer
biyo
Favoriten