birlikçiler

listen to the pronunciation of birlikçiler
Türkisch - Englisch
(Hukuk) unionists
plural of unionist
birlik
association

Everyone has the right to own property alone as well as in association with others. - Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.

birlik
unity

Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena. - Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.

Unity is better than money. - Birlik paradan daha iyidir.

birlik
union

In the first few hours of the battle, Union forces were winning. - Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı.

The Union soldiers fought fiercely. - Birlik askerleri şiddetle savaştı.

birlik
force

Special forces and marriage don't go together. - Özel kuvvetler ve evlilik birlikte gitmez.

The force held out bravely against their enemy's attacks. - Birlik, düşmanın saldırılarına karşı cesurca direndi.

birlik
communion
birlik
brotherhood
birlik
{i} company

Tom is no longer with the company. - Tom artık şirket ile birlikte değil.

Tom has only been with our company for three months. - Tom sadece üç aydır firmamızla birlikte.

birlik
{i} pool

Tom is swimming with his kids in the pool. - Tom, çocuklarıyla birlikte havuzda yüzüyor.

birlik
concurrence
birlik
{i} legion
birlik
{i} troop

He is commander of our troops. - O, bizim birliklerin komutanıdır.

The United Nations sent troops to intervene in the conflict. - Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi.

birlik
unit

Unity is better than money. - Birlik paradan daha iyidir.

Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena. - Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.

birlik
{i} body

Dan's body was found in a well with fifty stab wounds. - Dan'in cesedi elli tane bıçak yarasıyla birlikte bir kuyu içinde bulundu.

Fadil discovered the car with Layla's dead body inside. - Fadıl arabayı içinde Leyla'nın cesediyle birlikte buldu.

birlik
(Biyoloji) synapsis
birlik
concord
birlik
fellowship
birlik
(Muzik) a whole
birlik
block
birlik
(Jeoloji) assembly
birlik
(Astronomi) reseau
birlik
conjunction
birlik
concert
birlik
collective
birlik
unicity
birlik
sameness
birlik
collectiveness
birlik
(Latin) collegium
birlik
ensemble
birlik
{i} league
birlik
contingent
birlik
party

She was supposed to attend the party with him. - Onunla birlikte partiye katılması gerekiyordu.

To our surprise, Tom came to our party with Mary. - Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.

birlik
bloc
birlik
confederacy
birlik
fraternity
birlik
alliance
birlik
concomitance
birlik
consortium
birlik
college

Tom lived with his uncle in Boston while going to college. - Tom üniversiteye giderken amcasıyla birlikte Boston'da yaşadı.

We went to college together. - Birlikte üniversiteye gittik.

birlik
federation
birlik
confederation
birlik
unison
birlik
{i} syndicate
birlik
allience
birlikçi
confederative
birlik
{i} collaboration
birlik
unity, oneness; accord
birlik
assocation
birlik
unity; sameness, equality, similarity; union, association, corporation, confederation, alliance; combine; brotherhood, fraternity; unit, force
birlik
sameness; identity; equality; similarity
birlik
coalescence
birlik
establishment
birlik
(Hukuk) association, union, aggregate
birlik
combine
birlik
gild
birlik
one lira piece
birlik
combination
birlik
union; association; corporation; (Askeriye) unit
birlik
conference
birlik
corps

I served in the intelligence corps. - Ben istihbarat birliklerinde görev yaptım.

birlik
{i} posse
birlik
singlenuss
birlik
{i} oneness
birlik
verein
birlik
{i} Solidarity
birlik
{i} outfit
birlik
brother

Two brothers went to travel together. - İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.

We must learn to live together as brothers, or we will perish together as fools. - Erkek kardeşler gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, ya da aptallar gibi birlikte öleceğiz.

birlik
{i} unanimity
birlik
{i} guild
birlik
formation
birlik
bund
birlikçi
unionist
birlikçiler
Favoriten