birleşmeler

listen to the pronunciation of birleşmeler
Türkisch - Englisch
(Ticaret) mergers

The firm has added 25 new associates to work on mergers and other deals. - Şirket birleşmeler ve diğer fırsatlar üzerinde çalışmak için 25 yeni ortak ekledi.

plural of merger
birleşme
merger

I'm concerned about this merger. - Bu birleşmeden endişe duyuyorum.

I'm concerned about this merger. - Bu birleşme konusunda kaygılıyım.

birleşme
{i} joining
birleşme
union

Berlin is a symbol of union between East and West. - Berlin, Doğu ve Batı arasındaki birleşmenin sembolüdür.

birleşme
{i} association
birleşme
{i} meeting
birleşme
cohesion
birleşme
{i} juncture
birleşme
{i} reunion
birleşme
{i} integration
birleşme
mixture
birleşme
(Ticaret) absorption
birleşme
(Askeri) link up
birleşme
confluence

Koblenz lies on the confluence of the Rhine and Moselle rivers. - Koblenz, Ren ve Moselle Nehirlerinin birleşme noktasında bulunur

birleşme
adhesion
birleşme
splice
birleş
coalesce
birleş
{f} joining

Collagen is a protein that aids the joining of tissues. - Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.

birleş
ally
birleş
ally to
birleş
merge with
birleş
{f} united

Washington is the capital of the United States. - Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.

Which language is spoken in the United States of America? - Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?

birleş
{f} merged

The twilight merged into darkness. - Alacakaranlık karanlıkla birleşti.

The Mitsubishi Bank merged with the Bank of Tokyo. - Mitsubishi Bank, Tokyo Bank ile birleşti.

birleş
muck in
birleş
{f} merging
birleşme
coalition
birleşme
combination
birleşme
fusion
birleşme
{i} merging
birleşme
consolidation
birleşme
intercombination
birleşme
conflux
birleşme
incorporation
birleşme
bond
birleşme
mergence
birleşme
mating
birleşme
entegration
birleşme
junction
birleşme
unity
birleşme
intercourse
birleş
allied
birleş
coalesced
birleş
{f} mesh
birleş
consort
birleş
confederate
birleşme
accord
birleşme
concrescence
birleşme
(Hukuk) merger, unification
birleşme
sexual union, copulation, coitus, coupling
birleşme
concretion
birleşme
agreement, agreeing
birleşme
joining, meeting (in a specified place)
birleşme
chem. combination; association
birleşme
alliance
birleşme
union; combination, coalescence; association, alliance; junction, fusion; unification; coalition; merger; conjunction; (cinsel) sexual intercourse, intercourse, coitus
birleşme
coalescence
birleşme
conjugation
birleşme
joinder
birleşme
hookup
birleşme
copulation
birleşme
union, joining, jointure, junction, juncture; conjunction; merger; coalescence; joining with
birleşme
unification

Berlin is a symbol of unification between the East and the West. - Berlin, Doğu ile Batı arasındaki birleşmenin bir sembolüdür.

birleşme
conjunction
birleşme
assemblage
birleşme
affiliation
birleşme
{i} marriage
birleşme
zygosis
birleşme
amalgamation
birleşme
(Nükleer Bilimler) recombination
birleşme
agglutination
kurumsal birleşmeler
(Ticaret) combinations
Türkisch - Türkisch

Definition von birleşmeler im Türkisch Türkisch wörterbuch

Birleşme
(Osmanlı Dönemi) ÇÂLİŞ
birleşme
Birleşmek işi
birleşme
Birleşmek işi: "Birleşme aşkın mezarıdır, iftirasını nasıl yalana çıkardıklarını anlatıyordum."- Ö. Seyfettin
birleşmeler
Favoriten