birbirleriyle

listen to the pronunciation of birbirleriyle
Türkisch - Englisch
with each other

They are talking with each other. - Onlar birbirleriyle konuşuyor.

They shook hands with each other. - Birbirleriyle tokalaştılar.

birbirleriyle yarışan
(İnşaat) competitive
birbiri
one another

It is our duty to help one another. - Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.

We helped one another. - Birbirimize yardımcı olduk.

birbiri
each other

We don't know each other. - Biz birbirimizi tanımıyoruz.

These two lines cut across each other at right angles. - Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.

birbiri
each other, one another
birbiri
{f} interconnected

Everything is interconnected. - Her şey birbirine bağlıdır.

Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected. - Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.

Türkisch - Türkisch

Definition von birbirleriyle im Türkisch Türkisch wörterbuch

BiRBiRi
Biri diğerinin yanı sıra
BiRBiRi
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu: "O zaman on dört paşa, büyük, hudutsuz bir hayret içinde İzzet Paşa'nın, sonra da birbirlerinin yüzüne baktılar."- N. S. Örik
birbiri
Karşılıklı olarak biri ötekini, öteki de onu
birbirleriyle
Favoriten