Are you going anywhere?
- Bir yere gidiyor musun?
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
I thought we were going to go somewhere.
- Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
He lives somewhere about here.
- O, burada bir yerde yaşıyor.
Tom has got nowhere to go.
- Tom'un gidecek bir yeri yok.
We're getting nowhere with these problems.
- Bu sorunlarla bir yere varamıyoruz.