He lives somewhere about here.
- O, burada bir yerde yaşıyor.
He lives somewhere around the park.
- O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
Tom claims that he wasn't anywhere near the murder scene at the time of the murder.
- Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.
Tom isn't currently working anywhere.
- Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
Is there a telephone anywhere?
- Herhangi bir yerde bir telefon var mı?
He lives somewhere about here.
- O, burada bir yerde yaşıyor.
I saw her somewhere two years ago.
- Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
Tom said he had nowhere to go.
- Tom gidecek bir yeri olmadığını söyledi.
Tom has nowhere to go.
- Tom'un gidecek bir yeri yok.
I have Tom's address somewhere.
- Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.