bir seferde

listen to the pronunciation of bir seferde
Türkisch - Englisch
at a time

He carried six boxes at a time. - O, bir seferde altı kutu taşıdı.

Do one thing at a time. - Bir seferde bir şey yapın.

in one go
bir sefer
one time

How many books can I take out at one time? - Ben dışarıya bir seferde kaç tane kitap alabilirim?

The clinic allowed only two visitors per patient at any one time. - Klinik, bir seferde hasta başına iki ziyaretçiye izin verdi.

bir seferde
Favoriten