He carried six boxes at a time.
- O, bir seferde altı kutu taşıdı.
Do one thing at a time.
- Bir seferde bir şey yapın.
How many books can I take out at one time?
- Ben dışarıya bir seferde kaç tane kitap alabilirim?
The clinic allowed only two visitors per patient at any one time.
- Klinik, bir seferde hasta başına iki ziyaretçiye izin verdi.