So, next time they come to me of a morning and ask the same question, what do you think my answer might be?.
This is a good book, but that one is better.
- Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
There isn't a single cloud in the sky.
- Gökyüzünde tek bir bulut yok.
Get both a phone and internet access in a single package!
- Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
He needs something to drink.
- İçecek bir şeye ihtiyacı var.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Can you tell the twins apart?
- İkizleri birbirinden ayırtedebilir misin?
It isn't a real apartment.
- O, gerçek bir daire değildir.
Carbon monoxide is a poisonous substance formed by the incomplete combustion of carbon compounds.
- Karbon monoksit karbon bileşiklerinin tam yanmamasından oluşan zehirli bir maddedir.
He wore a top hat and a monocle.
- O bir silindir şapka ve bir tek gözlük taktı.
Every time I think of Tom, I get a lump in my throat.
- Tom'u ne zaman düşünsem, boğazımda bir yumru hissediyorum.
Please put a lump of sugar in my coffee.
- Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Nobody can be a head coach of a soccer team without being a soccer player.
- Hiç kimse futbolcu olmadan bir futbol takımının teknik direktörü olamaz.
An immense monument was erected in honor of the eminent philosopher.
- Büyük filozofun şerefine muazzam bir anıt dikildi.
They erected a statue in memory of Gandhi.
- Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
Which language is spoken in the United States of America?
- Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
The main idea in his speech was unity.
- Konuşmasındaki ana fikir birlikti.
Unity is better than money.
- Birlik paradan daha iyidir.
I thought we were going to go somewhere.
- Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.
- Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
Do you have any engagement tomorrow?
- Yarın herhangi bir randevun var mı?
I've got a pacemaker.
- Benim bir kalp pilim var.
He walked at a quick pace.
- O büyük bir hızla yürüdü.
Do you want some coffee?
- Biraz kahve ister misin?
I've brought you a little something.
- Sana küçük bir şey getirdim.
At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
- Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Have you ever squashed a tomato?
- Hiç bir domates ezdin mi?
Have you ever squashed a fly with your hand?
- Sen hiç elinle bir sinek ezdin mi?