So, next time they come to me of a morning and ask the same question, what do you think my answer might be?.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
Get both a phone and internet access in a single package!
- Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Did God really create the earth in a single day?
- Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
Is there anything to drink in the refrigerator?
- Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
He needs something to drink.
- İçecek bir şeye ihtiyacı var.
We rented an apartment when we lived in New York.
- New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
Can you tell the twins apart?
- İkizleri birbirinden ayırtedebilir misin?
You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
- Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
He wore a top hat and a monocle.
- O bir silindir şapka ve bir tek gözlük taktı.
One lump of sugar, please.
- Bir küp şeker, lütfen.
Please put a lump of sugar in my coffee.
- Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.
Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
- Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Two heads are better than one.
- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
The soldiers have erected a peace monument.
- Askerler bir barış anıtı diktiler.
Caesar erected a golden statue of Cleopatra.
- Sezar, Kleopatra'nın altından bir heykelini dikti.
Which language is spoken in the United States of America?
- Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
The United States borders Canada.
- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
Unity is better than money.
- Birlik paradan daha iyidir.
Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena.
- Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
I thought we were going to go somewhere.
- Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.
- Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
Tom gave Mary an engagement ring.
- Tom Mary'ye bir nişan yüzüğü verdi.
This is a nice change of pace.
- Bu hoş bir değişiklik.
I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely.
- Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir.
I've brought you a little something.
- Sana küçük bir şey getirdim.
Do you want some coffee?
- Biraz kahve ister misin?
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
They began with a strong attack against the enemy.
- Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
Have you ever squashed a tomato?
- Hiç bir domates ezdin mi?
This is the first time I've ever squashed a cockroach.
- Şimdiye kadar ilk defa bir hamam böceği ezdim.