Definition von bir hayli im Türkisch Englisch wörterbuch
- many
He received a good many letters this morning.
-O, bu sabah bir hayli mektup aldı.
There are many books on this subject.
-Bu konuda bir hayli kitap var.
- a good deal, a great deal, notably
- numerous
- a great deal
I have a great deal to tell you.
-Sana söyleyecek bir hayli şeyim var.
There is a great deal of traffic on this road.
-Bu yolda bir hayli trafik var.
- highly
I know you think highly of her.
-Onu bir hayli düşündüğünü biliyorum.
I'm highly impressed.
-Ben bir hayli etkilendim.
- notably
- by far
- pretty
- far
- quite a few
I have met quite a few people in America.
They bought quite a few books.
-Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar.
Quite a few students are absent today.
-Bir hayli öğrenci bugün yok.
- a fair sum
- deal
I admire Tom a great deal.
-Tom'a bir hayli hayranım.
There is a great deal of traffic on this road.
-Bu yolda bir hayli trafik var.
- some
It's way too crowded in here. Let's go somewhere else.
-Burası bir hayli kalabalık. Haydi başka bir yere gidelim.
Definition von bir hayli im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Oldukça
- Epey, çok, hayli