We all suffer from it to some degree.
- Bir dereceye kadar, biz hepimiz ondan muzdaribiz.
She can be trusted to some degree.
- Ona bir dereceye kadar güvenilebilir.
I agree with you to a degree.
- Ben, bir dereceye kadar sizinle aynı fikirdeyim.
Foxes are moderately quiet animals.
- Tilkiler bir dereceye kadar sessiz hayvanlardır.
Fadil was responsible to some extent to what happened to Layla.
- Fadıl, bir dereceye kadar Leyla'ya olanlardan sorumluydu.
The rumor is true to some extent.
- Söylenti bir dereceye kadar doğru.
I agree with you to an extent.