She'll try it once more.
- O onu bir kez daha deneyecek.
Explain it once more, Jerry.
- Onu bir kez daha açıkla, Jerry.
She was late once again.
- Bir kez daha geç kalmıştı.
Let's try once again.
- Bir kez daha deneyelim.
I didn't meet him again after that.
- Ondan sonra bir daha onunla karşılaşmadım.
I will never fall in love again.
- Bir daha asla âşık olmayacağım.
Open your mouth one more time and I will beat you up!
- Ağzını bir kez daha açarsan seni pataklayacağım!
Read it one more time, please.
- Onu bir kez daha okuyun, lütfen.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
Please take another one.
- Lütfen bir tane daha al.
He finished the beer and ordered another.
- O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.