Your opinions are right in a way.
- Sizin fikirleriniz bir bakıma doğru.
Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
- Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
In a sense you are right in refusing to join that club.
- Bir bakıma, o klübe katılmayı reddetmekte haklısın.
In a sense, you are wrong.
- Bir bakıma, yanılıyorsun.
As it were, the problem is solved.
- Bir bakıma, sorun çözülmüştür.
We're cut from the same cloth, as it were.
- Birbirimize tıpa tıp benziyoruz, bir bakıma.