We'll meet some time soon.
- Yakında bir ara buluşuruz.
Let me save you some time.
- Bir ara seni kurtarayım.
Write me sometime, OK?
- Bir ara bana yaz tamam mı?
Tom told me that I should drop by sometime for a visit.
- Tom bana ziyaret için bir ara uğramam gerektiğini söyledi.