Recently, there's been a lot of talk about distance education.
- Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı.
We are thinking of a lot of solutions.
- Bir çok çözümü düşünüyoruz.
Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
- 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
The common language of many Asians is English.
- Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
There are many beautiful parks in London.
- Londra'da birçok güzel park vardır.
This book is written in multiple languages.
- Bu kitap birçok dilde yazılmıştır.
I can't imagine how much more colourless life would be without multiple languages.
- Yaşamın birçok dil olmadan ne kadar fazla renksiz olacağını düşünemiyorum.
She saw a lot of animals on the road.
- Yolda birçok hayvan gördü.
Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
- 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
- 354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
A lot of clients come to the lawyer for advice.
- Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
I've done that numerous of times.
- Onu birçok kez yaptım.
We have made numerous improvements to our house since we bought it.
- Aldığımızdan beri evde birçok iyileştirmeler yaptık.
He has written lots of books about his experience abroad.
- Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
Lots of people are interested in cars, but they're really nothing to me.
- Birçok kişi arabalarla ilgilenir fakat arabalar benim için bir şey ifade etmiyor.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
The fight resulted in several arrests.
- Kavga, birçok tutuklamalarla sonuçlandı.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
There were quite a few rotten apples in the basket.
- Sepette birçok çürük elmalar vardı.
Quite a few Americans like sushi.
- Birçok Amerikalılar suşi severler.
On the one hand we suffered a heavy loss, but on the other hand we learned a great deal from the experience.
- Bir taraftan ağır kayıplar verdik fakat diğer taraftan deneyimden birçok şey öğrendik.
Television has a great deal of influence on society.
- Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
Japan imports various raw materials from abroad.
- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
She was mimicking the various people in our office.
- O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu.
Not a few people live to be over eighty.
- Birçok insan seksen yıldan fazla yaşamaz.
What we call 'Standard English' is only one of the many dialects spoken all over the world.
- Standart İngilizce dediğimiz şey sadece bütün dünyada konuşulan birçok lehçeden biridir.
Tom thought of the many ways he could kill Mary.
- Tom Mary'yi öldürebilmenin birçok yolunu düşündü.
Lots of girls like Tom.
- Birçok kız Tom'u sever.
He has written lots of books about his experience abroad.
- Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
A good many people were there.
- Birçok kişi oradaydı.
There were a good many candidates for the position.
- Pozisyon için birçok iyi adaylar vardı.
Quite a few Americans like sushi.
- Birçok Amerikalılar suşi severler.
Quite a few people went to the concert.
- Birçok insan konsere gitti.